T24 Eğitim
Muğla’da eğitim sendikaları, Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi’ni (ÖMK) basın açıklaması yaparak protesto etti. Sendikaların ortak açıklamasında; “Bu teklif, öğretmenlerin mesleksel haklarını teminat altına almak bir yana, bizi daha da güç kurallar altına sürükleyecek kararlar içermektedir” denildi.
Muğla’da Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim-Sen, Anadolu Eğitim Sendikası, Teç-Sen ve Özel Dal Öğretmenleri Sendikası üyeleri, TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunan Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi’ni protesto etmek emeliyle Menteşe ilçesi Sınırsızlık Meydanı’nda bir ortaya gelerek aksiyon yaptı. Eğitimciler ellerinde “Kariyer değil eşit işe eşit ücret”, “Mesleğimizi yok sayan Ulusal Eğitim Akademisi’ne hayır” yazılı dövizler taşıdı.
Ortak basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı Nilüfer Enginsu, şunları söyledi:
“Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), eğitimin bileşenlerinin görüşlerini almadan masa başında hazırladığı Öğretmenlik Mesleği Kanunu (ÖMK) geçtiğimiz yasama periyodu sonunda TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanmış ve kanunun birinci 22 hususu bütün tenkit ve itirazlara karşın kabul edilmiştir. Eğitimin ana bileşenlerinden birisi olan eğitim ve bilim işçilerini yok sayan, taleplerine ısrarla kulak tıkayan MEB, sürecin başından bu yana bildiğini okumaya devam etmeyi sürdürmektedir. Eğitim sendikalarının, hala vazifede olan ve atama bekleyen bir milyonu aşkın öğretmenin taleplerini yok sayan ÖMK’ye yönelik tenkit ve tekliflerimizin ısrarla görmezden gelinmesi bizler açısından kabul edilemez bir durumdur. Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran ve emeğimizi değersizleştiren, ekonomik, toplumsal ve mesleksel problemlerimize tahlil üretmeyen, eşit işe eşit fiyat unsurunu ortadan kaldıran, özlük haklarımızı zayıflatan, çalışanlar ortasında ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahip olan ÖMK’nin TBMM gündemine tekrar geleceği açıklanmıştır. Bugün burada Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifi ile ilgili itirazlarımızı sizlerle paylaşmak için toplandık. Bu teklif, öğretmenlerin mesleksel haklarını garanti altına almak bir yana, bizi daha da sıkıntı koşullar altına sürükleyecek kararlar içermektedir.”
“Kanun teklifine göre Millî Eğitim Bakanlığı başarılı, eğitim fakülteleri ise başarısız olarak gösterilmektedir”
Teklife ait itirazları açıklayan Eğitim-İş Muğla Şube Başkanı Ahmet Çakanel, şöyle konuştu:
“Bu kanun teklifi, öğretmenlik mesleğini tanımlamıyor; bir meslek kanunu niteliği taşımıyor. Öğretmenliğin temel özellikleri, vazife ve sorumluluklar, mesleksel haklar, toplumsal haklar, örgütlenme özgürlükleri üzere hususlar hiçbir biçimde kapsamda yer almıyor. Anayasa Mahkemesi kararları göz gerisi edilmiştir. Daha evvel Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kararlar tekrar düzenlenmeden teklifte yer alıyor. Bilhassa aday öğretmenlik süreci, bu sefer hazırlık eğitimi ismi altında garantisiz bir hale getirilmiştir. Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanları, misyonda rastgele bir yetki farklılaştırması olmadan korunmuştur. Meslek kıdemi temel alınarak yapılan fiyat düzenlemesi, tüm öğretmenlere unvan kuralı aranmaksızın verilmelidir. Kanun teklifine göre Millî Eğitim Bakanlığı başarılı, eğitim fakülteleri ise başarısız olarak gösterilmektedir. Bu gerçek dışı bir savdır ve öğretmen yetiştiren kurumların itibarını zedelemektedir.”
“Millî Eğitim Akademisi’ni kabul etmiyoruz”
Teç-Sen Muğla Vilayet Temsilcisi Haluk Özgönül ise “Öğretmenlik, öğretmen yetiştiren kurumlarda edinilen maharet ve bilgiye dayalı bir uzmanlık mesleğidir. Öğretmenlik mesleğini, yalnızca MEB’in belirleyeceği hazırlık eğitimine dayandıran bu anlayışı reddediyoruz. Bu münasebetlerle bizler eğitim alanında örgütlü sendikalar olarak, tekrar TBMM gündemine getirilecek olan kanun teklifine itiraz ediyoruz. Unvanlarda ayrıştırmayı kabul etmiyoruz. Kıdem yılına nazaran tüm öğretmenlere ödemeler yapılmalı, bu ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. Ulusal Eğitim Akademisi’ni kabul etmiyoruz. Öğretmenlik diploması temeldir, öteki bir yapıya gereksinim yoktur. Öğretmenlik mesleği dışında bizlere dayatılan vazifeleri kabul etmiyoruz. Öğretmenler kanunda belirtilen asli vazifelerini yapmalı, kanunlarda açıkça yazdığı üzere okullarda öğretmenler dışında hiç kimse eğitim öğretim hizmeti vermemelidir. Disiplin kararlarıyla baskılanmak istemiyoruz! Haklarımızı kısıtlayan ve bizleri keyfi ceza uygulamalarıyla baş başa bırakacak olan her türlü düzenlemeye karşıyız. Özel dal öğretmenlerinin fiyatları teminat altına alınmalıdır. Taban maaş kanunuyla, kamu-özel farkı ortadan kaldırılmalıdır” dedi.
“Adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır”
Hürriyetçi Eğitim-Sen Menteşe İlçe Temsilcisi Şaban Erdoğan da “Bu teklif, yalnızca misyon ve sorumluluklardan bahsederken, öğretmenin haklarını ve taleplerini görmezden geliyor. ÖMK kanun taslağı gerek hazırlanış biçimi gerekse sonlu içeriği açısından meslek kanunu olmaktan çok uzaktır. Öğretmenlik mesleği üzere 17 milyonu aşkın öğrencinin eğitim hakkını ve bir milyonun üzerindeki öğretmenin mesleğini, çalışma şartlarını, ekonomik ve özlük haklarını böylesine sığ ve dar bir çerçevede düzenlemekte ısrar etmek hakikat değildir. MEB gerçek bir meslek kanunu hazırlamak istiyorsa ILO ve UNESCO ortak evrakı olan; ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ metni temel alınmalıdır. Yalnızca öğretmenlerin değil tüm eğitim işçilerinin ekonomik, demokratik, özlük haklarını uygunlaştırmak amaçlanmalı, mevcut hakları koruyan, eşit işe eşit fiyat prensibine dayanan, adil ve kapsayıcı bir meslek kanunu hazırlanmalıdır. Siyasi iktidar ve Millî Eğitim Bakanlığı sesimizi duymalı, taleplerimize kulak vermelidir” diye konuştu. (ANKA)
|
‘Gecenin Kıyısı’nda taraf tutmanın anlamsızlığı üzerine bir hikâye
|
